Kendimi bildim bileli bir şeyler yazarım. Anı yazarım, günlük yazarım, şiir yazarım.. Kendimi başka nasıl ifade ederim bilmiyorum. Müziğe yeteneğim yok.. Bir müzik aleti çalamam ben. Onun yerine kelimelerimi fısıldıyorum ötmeye yeltenen kuşlara.. Ya da bale pabuçlarım yok adımlarımı gösterecek ama kelimelerim var yüreğimi gösterir onlar benim..
Hoş geldiniz.
Sürç-i Lisan edersek, affola..

Kimin doğrusuyla yaşıyoruz..

Kimin doğrusuyla yaşıyoruz.

İlk cümle aynı kaldı. Paragraflarca yazıp sildim. Paragrafları attım yine içime. 
Susuyorum. Ben yapmam gerekeni, bana yakışanı yapıyorum.

Bir zamanlar bir adam varmış. En sevdiğine hep doğruyu hep güzeli öğretmiş. O olsun istemiş. Doğru insan olması uğruna o "en sevdiği"nden vazgeçmiş. Ama yaşamışlar hep. Hiç bitmemiş sanki sevgileri. Ama biliyormuş adam aslında "en sevdiği"nin onu kendisi kadar sevmediğini. Sonunda film bitmiş. Hikayedeki asıl kız doğru biri olamadan adam gitmiş.. Hiç gelmemek üzere hiç dönemeyeceği bir yere gitmiş. Kız o gün anlamış fedakarlığın ne olduğunu. 

Hikayenin üzerinden çook uzun yıllar geçmiş. Çok şey değişmiş kızın hayatında. Ve kız o adam gitti diye hep borçlu kalmış hayata. Ve bir gün kız sevmiş. Bir başkasını.. Önemli olan hikayenin sonuymuş.. O kız o gün ödemiş hayata karşı olan borcunu.. Sevgisi için vazgeçmiş "en sevgidiğinden".. Git demiş, uç başka baharlara.. Mutlu ol.. 

Kimin doğrusuyla yaşıyoruz. Neden vazgeçmiyoruz.. 

-SON-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder