Kendimi bildim bileli bir şeyler yazarım. Anı yazarım, günlük yazarım, şiir yazarım.. Kendimi başka nasıl ifade ederim bilmiyorum. Müziğe yeteneğim yok.. Bir müzik aleti çalamam ben. Onun yerine kelimelerimi fısıldıyorum ötmeye yeltenen kuşlara.. Ya da bale pabuçlarım yok adımlarımı gösterecek ama kelimelerim var yüreğimi gösterir onlar benim..
Hoş geldiniz.
Sürç-i Lisan edersek, affola..

Yaşım hep "19"du! :)

Bir grup dostuma sonunda dedirtecek o yazıyı ben bugün yazıyorum.

"Doğum günü" kavramının bendeki yeri oldum olası bir başkadır. En güzel günlerimi sığdırmaya çalışırım dostlarımla, ailemle 16 Kasım'lara. Hayatımda ilk defa bu yıl 16 Kasım'da ailemin yanında değildim üstelik şehrimde "İzmir"de bile değildim. Onca yılın verdiği o alışkanlık bu yıl kendini burukluğa bırakmıştı.

Ama ben bu dünyadaki en iyi dostlara sahibim. Her zaman yanımda olacaklarını bildiğim bir grup insana. Şimdi siz sandınız ki 16 Kasım'da çılgın parti falan. Hayır.. Oturduk çay içtik her zaman gittiğimiz o kafede. Uykuya yenik düştüğüm soluk bir gece sadece.. Ama çok değil 2 gün sonra...

2 gün sonra.. Yanımda çok sevdiğim 2 insan. Herşeyi sorguluyorum hayatım ile ilgili o köşebaşı dürümcüsünde oturmuşuz. Ben dert yandıkça, üzüntümü belirttikçe eve götürmeye çalışıyorlar beni. Sanıyorum ki kendi kendimi daha fazla üzmeyeyim diye bu çaba. Anlattıkça anlatıyorum ben de, vazgeçmek üzereyim bir çok şeyden. O iki müthiş insan ise beni eve götürme çabasında. Bense patlamaya hazır alarmlı bomba gibi; duygusal aksi, lanet.. Göz pınarımda bir damla tereddütte ne zaman aksam diye.. O direniyor, ben direniyorum..

Olmuyor direnmek ile.. Eve getiriyorlar beni bir ihtimal.. İşte hikayenin bundan sonrasını sözle anlatmaya gerek yok.. Bir video, bir kaç fotoğraf koyacağım. Sonra belki bir son söz eklerim..


       

Hayatımın en karar anındaki günlerinde birini sürpriz bir partiye dönüştürdüler.. Aynı kandan olmasa da benim bir ailem daha olduğunu, asla yalnız olmadığımı hatırlattılar bana yeniden. Mutlu olmam için bir şeyler yapmaya çalışan dostlarım olduğunu. Kocaman bir aileye dahil olduğumu hatırlattınız bana..

Bu geç kalmış yazı için özür dilerim. Ama o kadar değerlisiniz ki.. Bilemedim bu kelimeler nasıl bir araya gelecek. Olsun dedim öylesine yazsam da onlar beni tanıyor, ne demek istediğimi biliyor. :)


Günün Muhteşem Mimarları ;)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder